Erdoğan’dan flaş çıkış: Kıbrıs’ın güneyine yüklenseydik

Erdoğan, 4. Kolordu Komutanlığı’ndaki iftarda askerlerle bir araya geldi. Buradaki konuşmasına Türk Silahlı Kuvvetlerinin tüm mensuplarını selamlayarak başlayan Erdoğan, “Kıbrıs’ta belki de güneye yüklenmiş olsaydık, artık güney-kuzey diye bir şey kalmaz, Kıbrıs tamamen bizim olurdu” ifadelerini kullandı.

“KIBRIS BİZİM OLURDU”

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında şunları söyledi;

“Asker millet olarak nam salmış, bu vasfıyla dünyada temayüz etmiş bir milletin mensupları olarak, bizi biz yapan temel değerlerden şehadet şuurunun zayıflamasına asla izin veremeyiz. Her karışında bir aslanın yattığı vatan topraklarını başka türlü muhafaza etmemiz mümkün olmaz. Bu gerçeğe yakın tarihimizde defalarca şahitlik ettik. Kıbrıs Türkleri daha bundan yarım asır önce soykırımın eşiğinden döndü. 1974 Barış Harekatında ülkemizin dört bir köşesinden subayı, astsubayı, eriyle tam 498 Mehmedimiz şehit oldu. Tüm baskılara rağmen, şayet Türkiye’nin müdahalesi olmasaydı, bugün ne Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olurdu ne de Kıbrıs Türkleri kalırdı. Hatta belki de güneye yüklenmiş olsaydık, bugünün bir evladı olarak söylüyorum, artık güney-kuzey diye bir şey kalmaz, tamamen Kıbrıs bizim olurdu.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:

“ÇANAKKALE BİR İMAN OKYANUSUDUR”

Bugün biliyorsunuz Çanakkale Deniz Zaferimizin 109. yıl dönümünü idrak ediyoruz. Sabah ilk olarak Çanakkale’de aziz şehitlerimizi ziyaret ettik. Dünyanın en modern ordularına karşı “Çanakkale Geçilmez” dedirten o büyük kahramanları rahmetle tazimle yad ettik.

Çanakkale Savaşları ile birlikte İstiklal Harbimizde, Kıbrıs Barış Harekatı’nda terörle mücadelede, 15 Temmuz’da vatanı için, bayrağı için, hürriyeti için, onuru için toprağa düşen şehitlerimize de bu vesileyle Allah’tan rahmet niyaz ediyorum.

Çanakkale sadece bizler için bir deniz zaferi değildir. Bir milletin küllerinden doğuşunu yeniden müjdeleyen direniş ruhudur. Çanakkale bir iman okyanusudur ve o iman okyanusunda 20. yüzyılın haçlı ordusu Çanakkale’ye gömülmüştür.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ’Nİ DOĞURAN ANA, BÜYÜTEN BEŞİK OLMUŞTUR”

Çanakkale tarihin en büyük deniz zaferlerinden birisi olduğu kadar aynı zamanda parçalanmak istenen bir devletin yok edilmek istenen bir milletin yeniden ayağa kalktığı imanını ve inancını tazelediği büyük bir kıyamdır.

Çanakkale Deniz Zaferi geçen sene 100. yılını gururla kutladığımız Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni doğuran ana, büyüten beşik olmuştur.

Milletçe hep beraber Çanakkale ruhuna ne kadar sıkı sahip çıkarsak geleceğimize o denli güvenle bakacağımıza inanıyorum.

Kahraman Mehmetçiklerimizin yanı sıra istikbalimizin güvencesi olan gençlerimizin de şehitlik ve şehadet bilincine sahip olması çok ama çok önemlidir.

Asker millet olarak nam salmış bu vasfıyla dünyada temaya yüzü yetmiş bir milletin mensupları olarak bizi biz yapan temel değerlerden şehadet şuurunun zayıflamasına asla izin veremeyiz.

İnsansız uçaklarımız ortada ve tek koldan çalışmıyoruz. Bunun dışında denizin altında da insansız denizaltıları bunların da yapmanın gayreti içerisindeyiz. İnşallah bunu da başaracağız.

Bu işi de halledeceğiz, yani elin oğlu yapar da biz niye yapmayalım? Biz niye yapamayalım bizde bu kabiliyet var, beyin var evelallah bunları da başaracağız.

İş başa düştüğünde ne üyesi olduğumuz ittifakların ne de görevi küresel barışı korumak olan uluslararası yapıların hiçbir işe yaramadığını yakın dönemdeki acı tecrübelerden biliyoruz.

İşte bunun için sürekli yerli ve milli savunma sanayii diyor, her alanda tam bağımsız Türkiye için çalışıyoruz. Onun için dikkat ederseniz birçok yerde konuşmalarımızda artık kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz dedik, kestik.

Bunu Gabar’da, Cudi’de, Besler Deresi’nde yaptık. Sınır ötesinde de yapacağız. ‘Ne işiniz var orada’ diyenlere karşı, kim olduğunu biliyorsunuz, bunu yapacağız. İşte bu anlayışla kahraman ordumuzun vatan müdafaası görevini en güzel şekilde yerine getirebilmesi için hiçbir fedakârlıktan kaçınmıyoruz.

“20-30 SENE ÖNCE TOPLU İĞNE YAPAMIYORDUK”

Şöyle bir geriye doğru dönüyorum, 20-30 sene öncesine doğru. Biz toplu iğneyi yapamıyorduk. Amerikası, Batısı normal tabanca vermiyordu. Kesti attı. Biz seninle müttefikiz! Ama şimdi onlara biz yerli tabanca satıyoruz. Onlar sıraya giriyor. İş bu noktaya geldi. Eğer çalışırsan senin de olur. Ama çalışmazsan onların kapısında kul köle olursun. Güçlü bir orduya sahip olmak bizim için tercihten öte mecburiyettir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir